İçeriğe geç

Venedik ne zaman yok olacak ?

Venedik Ne Zaman Yok Olacak? Sular Altında Kaybolan Bir Şehrin Hikâyesi

Bir Şehir, İki İnsan ve Zamanla Yarışan Bir Umut

“Her adımda tarihin yankısını hissedebildiğiniz şehirlerin sayısı çok azdır. Venedik, o nadir şehirlerden biridir. Ama belki de en kırılganı…”

Adımlarını taş köprülerin üzerine sessizce atan Marco, dalgaların yavaşça yükseldiğini izlerken derin bir iç çekti. Doğup büyüdüğü bu şehir artık eski Venedik değildi. Sular, yıllardır yavaşça ama kararlılıkla yükseliyor, her yıl biraz daha fazla sokağı yutuyordu. Onun için Venedik yalnızca bir şehir değil, geçmişiydi, çocukluğu, hatıralarıydı. Ve şimdi, o geçmiş her geçen gün biraz daha sulara gömülüyordu.

Yanında yürüyen Elena ise onun kadar sakin görünmüyordu. Gözleri dolu dolu, dudakları titrek… “Marco,” dedi usulca, “ya gerçekten bir gün bu şehir tamamen yok olursa? O zaman biz kim olacağız?”

Marco, çözüm arayışına alışkın bir adam gibi omuzlarını dikleştirdi. “O gün gelmeden çözüm bulacağız. Baraj sistemleri, setler, yeni altyapı… Hepsi yapılabilir. Bilim ve mühendislik henüz pes etmedi.”

Elena başını iki yana salladı. “Sorun bu değil. Sorun, biz hâlâ şehirle bağ kurmayı unutuyoruz. Venedik bir mühendislik sorunu değil, bir kalp meselesi.”

Çözüm Arayışları ve Gerçeğin Sert Yüzü

Marco ve Elena’nın bu tartışması, aslında tüm dünyanın yaşadığı ikilemin küçük bir yansımasıydı. Venedik yıllardır deniz seviyesinin yükselmesiyle mücadele ediyor. Uzmanlar, 2100 yılına gelindiğinde şehrin büyük kısmının kalıcı olarak su altında kalabileceğini söylüyor.

Ama mesele sadece yükselen su değil. Altyapının eskimesi, turizm baskısı, yer altı sularının çekilmesi gibi etkenler de bu tarihi şehri zayıflatıyor.

Marco’nun zihni çözümlerle doluydu: MOSE projesiyle lagüne devasa kapaklar yerleştirilmişti, yeni su tahliye sistemleri tasarlanıyordu. Ancak her çözüm beraberinde yeni bir sorun getiriyordu. “İnşaat bittiğinde zaman çoktan geçmiş olabilir,” diye düşündü kendi kendine.

Elena ise başka bir noktaya odaklanmıştı. İnsanlar artık Venedik’e bir ev gibi değil, bir turistik müze gibi davranıyordu. “Biz şehirle bağ kurmayı bıraktık,” dedi içinden. “Onu anlamadıkça, hiçbir teknoloji kurtaramaz.”

Sular Yükselirken İnsanlık Ne Yapacak?

Venedik’in yok oluşu sadece bir coğrafi olay değil; insanlığın doğayla kurduğu dengesiz ilişkinin en dramatik göstergelerinden biri. Bu şehir, yüzyıllar boyunca insan eliyle inşa edildi, geliştirildi ve korundu. Şimdi ise yine insan eliyle tehlikeye atılıyor.

Marco’nun stratejik zihni hep geleceğe dönüktü. “Suyun yükselmesini durduramayız ama uyum sağlayabiliriz,” diyordu. “Yenilenebilir enerjiye yatırım yaparız, şehir planlamasını yeniden kurgularız.”

Elena ise gözyaşlarını silerek cevap verirdi: “Uyum sağlamak yetmez. Doğayla savaşmayı bırakmalı, onunla yaşamayı öğrenmeliyiz.”

İşte bu iki bakış açısı, sadece Venedik için değil, tüm dünya için kritik. Biri mühendisliğe ve akla güveniyor, diğeri ise empatiye ve doğayla uyuma. Gerçek çözüm belki de ikisinde birden saklı…

Bir Gün Venedik Kaybolursa…

Güneş batarken, ikili San Marco Meydanı’nda durdu. Sular çoktan taşmış, mermer zeminleri yutmuştu. Marco dizlerini kırarak eğildi, parmaklarını suya batırdı. “Belki bir gün bu şehir olmayacak,” dedi fısıldayarak.

Elena onun yanına çömeldi. “Ama hatıraları yaşayacak,” diye karşılık verdi. “Ve belki de biz, ondan öğrendiklerimizi başka yerlerde yaşatacağız.”

Belki Venedik gerçekten de bir gün yok olacak. Belki bu yüzyıl içinde, belki bir sonraki… Ama o gün geldiğinde mesele sadece bir şehrin sular altında kalması olmayacak. Bu, insanlığın doğayla mücadelesinin bir yenilgisi, kendi yarattığı dengesizliğin bir sonucu olacak.

Son Söz: Venedik’i Kurtarmak Sadece Mühendislerin Değil, Hepimizin Görevi

Venedik ne zaman yok olacak? Belki elli, belki yüz yıl sonra… Ama belki de en kötü ihtimal, biz hâlâ bu soruyu sorarken bir şey yapmamış olmamızdır.

Marco’nun stratejileri ve Elena’nın empatisi bir araya gelmedikçe, çözüm asla tam olmayacak. Şehri kurtarmak için yalnızca mühendislik değil, sevgi, anlayış ve doğayla uyum da gerekiyor.

Çünkü Venedik sadece bir şehir değil. O, insanlığın suyla kurduğu en güzel ilişkinin sembolü. Ve biz bu ilişkiyi kaybedersek, sadece Venedik’i değil, kendimizi de kaybederiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort
Sitemap